92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Birleşme, birlik oluşturma yanlısı olan kimse
2. Meşrutiyet döneminde İttihat ve Terakki Cemiyeti üyesi veya yanlısı olan kimse
1. Bu fikrimi ittihatçı arkadaşlarıma söyledim durdum fakat anlatamadım.
1. Bu fikrimi ittihatçı arkadaşlarıma söyledim durdum fakat anlatamadım.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Sayma, tutma, ... olarak görme
2. Alma
Lisan : Arapça ittiḫāẕ
Telaffuz : ittiha:zı
1. saymak, tutmak, ... olarak görmek
1. Sözünüzü senet ittihaz ediyorum.
1. Sözünüzü senet ittihaz ediyorum.
2. almak, gerekeni yapmak
1. Tedbir ittihaz etmek.
1. Tedbir ittihaz etmek.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bilgi edinme
Lisan : Arapça iṭṭilāʿ
Telaffuz : ıttıla:
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Birbirini izleme, birbiri arkasından gelme, düzenli sıralanma
Lisan : Arapça iṭṭirād
Telaffuz : ıttıra:dı
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bitişme
2. Dokunma, değme, temas etme
Lisan : Arapça ittiṣāl
Telaffuz : ittisa:li
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Ödün
2. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Edim
3. Karşılık
1. Bugün canım yolda koyam, yarın ivazın veresin.
1. Bugün canım yolda koyam, yarın ivazın veresin.
Lisan : Arapça ʿivaż
garazsız ivazsız
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ödünsüz
2. Karşılıksız
1. -i , -i , -i , -i , Hareket durumunda olan bir nesnenin hareketini çabuklaştırmak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aceleci
1. Güdümlü siyasanın kurbanı olmuş kimi değerli yazarların ivecen yargısı rol oynamıştır.
1. Güdümlü siyasanın kurbanı olmuş kimi değerli yazarların ivecen yargısı rol oynamıştır.
1. isim , isim , isim , isim , Acelecilik
1. Gene gençliğinden olacak, bir ivecenliği var.
1. Gene gençliğinden olacak, bir ivecenliği var.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Acele
2. Acil
3. zarf , zarf , zarf , zarf , Acele olarak
1. İvedi yanıma yaklaştı, mavi gözleri ışıl ışıldı.
1. İvedi yanıma yaklaştı, mavi gözleri ışıl ışıldı.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tez canlılık etmek, acele etmek, istical etmek
1. Koşturduğu, gideceği yere bir an önce varmak için ivedilendiği belli oluyordu.
1. Koşturduğu, gideceği yere bir an önce varmak için ivedilendiği belli oluyordu.